Ali Babacan’dan Erdoğan’a ‘süreci sahiplenme’ çağrısı: ‘Başarısız olursa elini sabunlayıp çıkacak…’

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Milli Birlik ve Dayanışma Komisyonu” açıklamasına karşı çıkarak, “Her partiden birer kişi olsun, gruplar orantılı temsil edilsin ama yüzde 51 ile kontrol bizde olsun diye 100 hesabına ulaştılarsa bu yanlış bir iş” şeklinde konuştu.

Ayrıca, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı süreci benimsemeye çağıran Babacan, “Başarılı olursa ‘ben yaptım’, başarısız olursa ‘zaten bunların işiydi’ deyip kenara çekilecektir” şeklinde ifadeler kullandı.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Sözcü TV’de katıldığı programda PKK’nın fesih kararı ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Milli Birlik ve Dayanışma Komisyonu” açıklamalarına detaylı bir şekilde değindi.

Babacan, yaptığı açıklamada şunları belirtti: “Meclis bünyesinde bir komisyonun oluşturulması gerçekten önemlidir. Biz başından beri bu sorunun TBMM’de çözülmesi gerektiğini vurguladık. Ancak sadece Meclis’te oluşturulan bir komisyonla bu sürecin işlemesi mümkün değil. Sivil toplum örgütlerinin, bu konuda emek verenlerin de bu sürece dahil olması gerekmektedir. Yani Meclis’te oluşturulan komisyonun yanı sıra, konunun uzmanlarıyla da görüş alışverişi yapılmalıdır. 100 kişilik bir komisyonda herkes bildirisini okursa iş bitmez. Komisyonun karşılıklı görüş alışverişi yapabilen ve istişareye uygun bir yapıya sahip olması gerekir. Eğer her partiden birer temsilci seçilerek yüzde 51 kontrol şartı konulursa, bu işin doğru yürütüldüğünü düşünmüyorum. Eğer bu sorunu gerçekten çözmek istiyorsak, Meclis’e güvenmeliyiz. Ülkemizi seven pek çok parti bulunmakta, endişelenmelerine gerek yok. Ülke sevgisini sadece iktidar değil, bizler de taşıyoruz.”

“İlla kontrol bizde olsun şartıyla bir komisyon oluşturmak, istişare ortamını zedeler”

Yapıcı muhalefet yapacak birçok parti bulunduğunu ifade eden Babacan, net bir şekilde 100 kişiyle oluşturulan bir komisyonun anlamsız olacağını belirtti. Çünkü komisyonda temsil gücünün yeterli olması gerektiğini, ancak aynı zamanda rahatça görüş alışverişi yapılabilmesi için de komisyonun küçük olması gerektiğini aktardı. Komisyonun optimum bir sayıda olması gerektiğinin altını çizen Babacan, kontrolün tek tarafta olması durumunda istişare ortamının zedeleneceğini savundu. Bir komisyonun Meclis’te sağlıklı bir istişare yapıp herkesin katılımıyla bir karara varması gerektiğini belirtti. Kararın komisyonda mı alınacağı yoksa diğer özel komisyonlara mı yönlendirileceği de dahil olmak üzere detaylı konuların ele alınması gerektiğini aktardı. Meclis’te nasıl bir çalışma yürütülmesi gerektiği konusunda görüşlerinin detaylarını açıklayacağını belirtti.

“İktidarın bizlere olayları anlatması gerekiyor”

Babacan, Erdoğan’a yönelik şu çağrıyı yaptı: “Sayın Erdoğan, eğer doğru bir iş yapıyorsanız bunu sahiplenin. Başarılı olduğunuzda ‘ben yaptım’ deyin, başarısız olduğunuzda da ‘zaten bunların işiydi’ diyerek meseleyi kenara bırakmayın. Bu kadar fırsatçılığın olmaması gerekiyor. Şaşırıyorum, Ekim’den bu yana 8 ay geçti. Muhalefeti sadece muhalefet içerisinde ziyaret ediyorsunuz. DEM Parti olarak, bu sorumluluğu üstlendiğinizde ağır bir yük altındasınız dedik. Muhalefeti ikna etmeye çalışıyorsunuz. Ancak bu işin başlatıcısı kim? İktidar ve Bahçeli değil mi? Erdoğan daha sonra desteğini mi açıklamadı? Bu çerçevede, iktidarın muhalefetle konuşarak olayları açıklaması gerekiyor. İktidardaki kişiler muhalefeti bilgilendirme ve desteklerini sağlama konusunda görevli değil mi? Bunu yapmıyorlar. DEM Partililere ‘muhalefeti yönetin’ diyorlar. Bu doğru bir yaklaşım değil. Eğer yapılan iş doğruysa, ülkenin lideri çıkıp bunu sahiplenmelidir. Bu ülkeyi yönetenler, muhalefeti bilgilendirip desteklemelidir. Bunların hiçbiri yapılmıyor. Eğer iş doğruysa, sahiplenilmelidir.”

“DEM Parti ve İmralı Heyeti sınırlı bilgiye sahipken, asıl çalışmayı yapan devletin kurumlarıdır. Devlet kurumları bizi bilgilendirmiyor. DEM Parti’ye ‘muhalefetle görüşün, onları idare edin’ diyorlar. Bu yaklaşım doğru değil. Eğer yapılan iş doğruysa, ülkenin Cumhurbaşkanı açıkça bunu sahiplenmelidir. Her şeyi ben yaptım diyerek milleti ikna etmelidir. Ülkenin idarecileri muhalefeti bilgilendirmeli ve sürece dahil etmelidir. Bu yapılmıyor. Bu iş doğruysa sahiplenilmelidir.”

Related Posts

Almanya’da, İsrail saldırılarının hukuka uygunluğuna dair şüpheler artıyor

Almanya’da, İsrail saldırılarının hukuka uygunluğuna dair şüpheler artıyor

Çölleriyle ünlü Teksas, sular altında kaldı: Yeni felaket yolda

Teksas’ta etkili olan ani sel felaketi onlarca can aldı, çocukların kaldığı bir yaz kampını yok etti. Guadalupe Nehri’nin taşmasıyla 96 kişi yaşamını yitirirken, onlarca kişi hâlâ kayıp. Yetkililer, erken uyarı sisteminin eksikliğini tartışıyor. Yeni yağışların ise bölgeyi tekrar tehdit etmesi bekleniyor.

AKP’li başkan ölüden bile rant çıkarmış

Başkan Tutdere’nin gözaltında bulunduğu Adıyaman’ın burnunun dibinde, milyonluk 19 ihaleden 10’u tanıdık ve akraba isimlere gitti.

Erkek arkadaşının dövdüğü Sevda’dan, 22 gün sonra acı haber

Samsun’un Atakum ilçesinde erkek arkadaşı Kemal Gündoğdu (41) tarafından dövülen Sevda Türker (44), 22 günlük yaşam mücadelesini kaybetti.

Eski AKP’li vekilden skandal paylaşım: Cumhuriyet’e ‘darbe’ dedi

‘Yeliz’ lakabıyla bilinen eski AKP vekili Ahmet Hamdi Çamlı, yaptığı paylaşımda Cumhuriyet’in ilanını ‘darbe’ olarak niteledi. Çamlı’nın Cumhuriyet’i hedef alan skandal paylaşımı büyük tepki çekti.

Kazakistan’da çifte bayram

Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Astanalıları ve tüm Kazak halkını Başkent Günü dolayısıyla kutladı. Tokayev, bu yılki kutlamaların Dombra Günü ile aynı zamana denk gelmesinin sembolik anlam taşıdığını vurguladı. Dombra’nın, Büyük …